21 Eylül 2008 Pazar

2000-2002 YILLARINDA GAZETE FORMATINDA VE MASSTE ADINDA AYLIK BİR BÜLTEN YAYIMLIYORDUK EKİP OLARAK... EPEYCE İLGİ TOPLAYAN VE O DÖNEMİN KRİZİNE KURBAN GİDEN MASSTE’DE AJANSTAN VE SEKTÖRDEN HABERLER, GÜNCEL VE KURAMSAL YAZILAR YER ALDIĞI GİBİ, BAHAR ÖSKEN, MEHMET AK, KEMAL KAPTANER, UĞUR ALPARSLAN VE RAHMETLİ İBRAHİM AKAR DA HER AY KÖŞE YAZILARI KALEME ALIYORLARDI. MASSTE’DE YER ALAN YAZI VE SÖYLEŞİLERDEN SEÇMELER YAYIMLIYORUM BURADA... KRİZ OLUNCA MASSTE AKLIMA GELDİ, MASSTE AKLIMA GELİNCE DE BÖYLE BİR HİZMET YAPAYIM DEDİM. BAKALIM SEKİZ YIL ÖNCE NELER YAZILMIŞ?

| “Ya farklılaş ya da yok olmayı kabullen!”
2001 yılında Masste’de ünlü pazarlama ve perakendecilik yönetimi uzmanı Tahsin Pamir’le yapılmış bir söyleşi yayımlanmıştı. Hâlâ tazeliğini koruyan görüşlerin yer aldığı bu söyleşiyi yeniden burada yayımlamanın yararlı olacağını düşünüyorum.

| Ustalar olmadan çıraklar, çıraklar olmadan ustalar yetişmez!
Hayatı her alanında profesyonelce yaşamak gerekiyor. Eğer yaşama sanatı diye bir şeyin varlığına inanıyorsak, bu genellemeye içinde olduğumuz en sıradan ânı bile dahil etmek zorundayız.

| Kuru fasulyenin tuzu!
Ulus, din, ırk farklılıkları da görsel algının çok başka başka olmasının nedenlerinden. Bu yüzden de biz anlamları tasarlarken ürünü tüketecek olan hedef kitlenin görsel beklenti ve düzeyiyle ilgili asgari bilgili olmak durumundayız.

| Onları ne kadar tanıyorsunuz?
Unutmayalım ki, hedef kitle; yaşayan, değişen, olgunlaşan bir konumdadır. Markanın bu değişimlere, başkalaşımlara paralel olarak kendini yenilemesi, hedef kitleyle birlikte “yaşaması”gerekir. Bu açıdan hedef kitlenin tayini kadar takibi de önem arz etmektedir. Markalarda kalıcılığı sağlamak için “onları” en az kendimiz kadar iyi tanımak zorundayız.

| Bir reklam tekerlemesi...
Gerekeni gerekene, gerekmeyen mecra ile söylemek... Gerekeni, gerekmeyene, gerekmeyen mecra ile söylemek... Gerekmeyeni, gerekmeyene, gerekmeyen mecra ile söylemek... Gerekmeyeni, gerekene, gerekmeyen mecra ile söylemek... Gerekeni, gerekmeyene, gerekmeyen mecra ile söylemek... Gerekmeyeni, gerekene, gereken mecra ile söylemek... Gerekmeyeni, gerekmeyene, gereken mecra ile söylemek...

| “Bir aklıevvel” bir taşla uğraşmış... Ve böyle başlamış bu serüven!
Tasarım, insanın var olmak için ürettiği ilk şeyle başladı. Korunmak, avlanmak için silah olarak kullanmak üzere bir taşın sivriltilmesiydi insanoğlunun ilk tasarımı.

| Jay Chiat: “Kötü işin mazereti yoktur!”
“Tüm yeni fikirler, eski fikirlerin umulmadık kombinasyonlarından oluşur. O basmakalıp sözler, farklı bir yaklaşımla yepyeni bir fikir olarak yaratılır.”