23 Ekim 2006 Pazartesi

GRAFİK TASARIM DERGİSİ YAZILARI

| Tasarım el birliğiyle yüceltilebilir
İster film yönetmeni, ister mimar, ister fotoğrafçı, ister grafik tasarımcı olalım, birbirimizi “yok saymak ve görmezden gelmek” öncelikle kendi eserimize karşı, kendi elimizle yaptığımız çok büyük bir haksızlıktır.

| Grafik tasarımda tek duyudan ötesine yönelmek
Tamam, görmeyene bir şey yapamayız, çünkü grafik tasarımın giriş kapısı gözdür, bu nedenle de görme duyusuyla sınırlıdır. Ancak girdiler, gözlerde optik bir veri olarak kalmaya da asla mahkum değildir.

| Kavramı kavratabilme yolunda logo tasarımı
Grafik tasarımcıyı, bir şeyin nesnel gerçeklikteki varlığı da, zihindeki varlığı da, sözdeki varlığı da, yazıdaki varlığı da aynı ölçüde ilgilendirmesine rağmen, onun zenaatkarlığı daha çok yazı üzerinde yoğunlaşır. Fakat “nesnel gerçeklik”, “kavram”, “söz” ve “yazı” arasındaki ilişkiyi göremeyenin yazı konusunda mükemmel olması da beklenemez.

| Grafik tasarım ve yaratıcılık
Yaz tatilimi bitirip Grafik Tasarım’ın Ekim sayısında yeniden yazmaya başladım. Ne de olsa okurlarım büyük bir tutkuyla yeniden yazmamı bekliyorlardı. Yani ben öyle düşünüyorum.

| Grafik tasarımda tek duyudan ötesine yönelmek
Şurası bir gerçek ki, görsel ve işitsel mesajları ileten teknolojiler işimizi çok kolaylaştırmaktadır. Oysa koku alma, tat alma ve dokunma duyularımızın tatmini neredeyse aracısız gerçekleştirilmek zorundadır. Peki, iletişimde mükemmeliği yakalayabilmemiz için, muhatabımızın ağzına ve burnuna illa ki bir şeyler sokmamız mı gerekecek?

| Kavramı kavratabilme yolunda logo tasarımı
Grafik tasarımcıyı, bir şeyin nesnel gerçeklikteki varlığı da, zihindeki varlığı da, sözdeki varlığı da, yazıdaki varlığı da aynı ölçüde ilgilendirmesine rağmen, onun zenaatkarlığı daha çok yazı üzerinde yoğunlaşır. Fakat “nesnel gerçeklik”, “kavram”, “söz” ve “yazı” arasındaki ilişkiyi göremeyenin yazı konusunda mükemmel olması da beklenemez.

| Bayide doğru söyler, İnternet’te şaşar!
Haber sitelerini, işlevsel açıdan gazetelerle karşılaştırmak tabii ki mümkündür. Çünkü aynı amaca hizmet ederler. Fakat teknoloji farkının, tasarım açısından da farklılıklar yaratacağını beklemek doğru olacaktır. Yirmi dört saatlik uzun bir ömrü olan statik bir gazetenin tasarım ilkelerinin her an değişen içeriğe sahip haber sitelerine birebir uygulanması mümkün değilse de, çok temel ölçütlerden uzaklaşmak, tasarımdan beklenen işlevlerin bu mecralarda hiç yer almaması anlamına gelecektir. Nitekim, yeri veya yabancı tüm haber siteleri bu durumu bünyesel bir arıza olarak taşımaktadırlar.

| Görsel iletişim kodlamamızın, ya hedef kitlemizde karşılığı yoksa?
Görsel iletişim de, sözel iletişim gibi elbette kodlarla gerçekleştirilebilmektedir. Mağara duvarına çizilen ilk resimden başlayarak günümüze kadar görsel kodlar sürekli bir gelişme göstermiştir. Her ne kadar, bir grafik tasarım ürününde sözel iletişim unsurlarının da yer aldığı ve bu unsurların yerel kodlardan oluştuğu doğruysa da, görsel kodların daha evrensel olabildiğini, bu sayede de grafik tasarımın, iletişim kurabileceği daha geniş bir hedef kitleye sahip olabileceğini söylemek yanlış olmaz. Yani sözel iletişim kodlarının yerellik kısıtları, görsel iletişimin evrensel kodlarıyla aşılabilmektedir.

| ‘Sanat’ değilse de, ‘sanatçı’ bir kişilik ve ‘sanatkârâne’ bir ‘iş’...
İlhan Bilge’nin, Grafik Tasarım dergisinin Ocak 2008sayısında yer alan “Sanatçı mısınız, tasarımcı mısınız?” başlıklı incelemesi, bu ezeli, hatta belki de ebedi soruyu yeniden gündemimize düşürmüş oldu.

| Grafik tasarımcı, yarattığı güzelliğin “iyilik” ve “doğruluk”la ilişkisine kayıtsız kalabilir mi?
Ben, estetik ve etiğin birbirinden ayrılamayacağını savunanlardanım. Tabii bu, ayrılmaz anlamında değil, ayrılmaması gerektiği anlamındadır. Yoksa “şeytani güzellik” ne demektir, biliyorum. Bu arada, siz de biliyorsunuz ki, “ruh güzelliği” tabiri aslında iyiliği tanımlar. Bu tabir, “güzellik”le “iyilik” arasındaki ilişkiyi çok “güzel” bir şekilde ortaya koymuyor mu?

| Mimari, endüstriyel tasarım, basın, sinema ve... Disiplinler arasında yalpalayan grafik tasarımı!
Kimseyi suçlamak ve rencide etmek niyetinde değilim. Mesleği mimarlık olan hiç kimseden bir grafik tasarımcı bakış açısına, deneyim ve birikimine sahip olmasını bekleyemeyiz. Sadece şunu beklemek hakkımızdır ki, bir mimari projede ürün kimliğinin önemli bir parçası olabilecek hiçbir unsur ihmal edilmemeli, gerektiğinde işin uzmanlarından destek alınması noktasında çekingen davranılmaması gerekir.

| Sağ beyin, sol beyin ve “corpus collosum” ya da grafik tasarımcı beyninin hangi yarımküresini kullanarak tasarlar?
Aslında her iki beyin lobunda keskin bir uzmanlaşma söz konusuysa da, bir mesele karşısında her iki taraf da aynı anda ve birlikte çalışırlar. İki lobun birbiriyle bilgi alışverişini sağlayan aradaki bağlantı “corpus collosum”dur. Fakat, davranışlar ve yaklaşımların, kişinin hangi beyin lobunun daha gelişmiş olduğuyla yakın bağlantısı vardır. Yani iki lobun aynı anda ve birlikte çalışması demek, dengeli çalışması anlamına gelmemektedir.

| “Kuran Mekke’de indi, Kahire’de okundu, İstanbul’da ise yazıldı.”
Arap alfabesinden vazgeçilmemesi gerektiğini düşünenler hiç üzülmesin; çünkü Japonya, Lübnan, Fas gibi birçok ülkede yaşanan ucube karmaşadan kendimizi kurtarabileceğimizi hiç düşünemiyorum. Latin alfabesini hararetle savunup bunu çağdaşlığın bir ölçütü olarak görenler de sevinmesin; çünkü yaşanan pespayelik ortada...

| Kadraj ve kompozisyon: Ambalaj tasarımı pazarlamanın neresinde?
Markalama (branding) başlığı altında incelenmesi gereken ambalaj tasarımı, bir marka için hem kimliğin kendini ifade ettiği en önemli parça hem de bedava ve zaman limiti olmayan bir iletişim mecraıdır. Bunu çizgi altına atmak, marka için intihardan başka bir şey değildir.
Bu işlerde amaç, estetik harikalar veya bir sanat şaheseri yaratmak değildir elbette; pazarlama iletişimi kapsamında doğru işler yapmaktır.


| Grafik tasarım: İki boyutlu yüzeyde dört boyutlu bir evren yaratmak...
Şunu da unutmayalım ki, tüm görsel ve işitsel iletişim imkanlarını bünyesinde toplayan yeni mecraların grafik tasarım disiplinine duyacağı ihtiyaç daha da artmaktadır.