3 Mayıs 2009 Pazar

| Siz siz olun, bağlamınıza dikkat edin efendim!

Hadi bakalım, bu günlerde “kıssadan hisse”lerle vaziyeti idare ediyoruz. “İsa’nın Son Akşam Yemeği”nin ressamı Leonardo da Vinci’den bir kıssa... Leonardo hikayesinin, ya da benzer hikayelerin gerçekten yaşanmış olup olmadığına değil, “hisse”sine bakalım lütfen.


Hikayeyi, “Şeytan ve Genç Kadın” isimli romanında Paulo Coelho anlatıyor:

Bu tabloyu yapmayı düşündüğünde Leonardo da Vinci büyük bir güçlükle karşılaştı. İyi’yi İsa’nın bedeninde, Kötü’yü de İsa’nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda’nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı. Tabloyu yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı.


Bir gün bir koronun verdiği bir konser sırasında korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uygun düştüğünü fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi.


Aradan üç yıl geçti. ‘Son Akşam Yemeği’ neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı. Leonardo’nun çalıştığı kilisenin kardinali, tabloyu bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı.



Günlerce aradıktan sonra vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu, paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı. Leonardo yardımcılarına adamı güçlükle de olsa, doğruca kiliseye taşımalarını söyledi, çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı.



Kiliseye varınca yardımcıları adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı; Leonardo bir yandan adamın yüzünde açıkca görünen inançsızlığı, günahı, bencilliği tabloya geçiriyordu.



Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden sıyrılmış olan berduş gözlerini açtı ve duvardaki resmi gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi:



“Ben bu tabloyu daha önce gördüm!”



“Ne zaman?” diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı.



“Üç yıl önce, elimde avucumda olanı kaybetmeden önce. O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum, pek çok hayalim vardı, bir ressam beni İsa’nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti.”
(Şeytan ve Genç Kadın, Paulo Coelho, Çeviri: İlknur Özdemir, Can Yayınları, Sa: 47)

Böyle... Aynı adam Leonardo’ya hem İsa (tanrısal) hem de Yahuda (şeytani) modeli olmuştu.

Buna bağlam etkisi derler. İnsanı âbât da eder berbat da... Siz siz olun, bağlamınıza dikkat edin efendim!