2 Şubat 2009 Pazartesi

| Atalet momenti...

Geçen gün bir siyasal kampanyanın kritik başarı faktörü üzerinde tartışırken, Cahit Akın “atalet momenti” diye bir şeyden bahsetti. Kulağımın aşina olduğunu sandığım bir terim olmasına rağmen tam olarak ne demeye geldiğini elbette bilmiyordum.


Cahit, mevzuyu mühendis mühendis açıklamaya başlayınca, “eylemsizlik momenti” de denilen bu fizik teriminin, şu “yörüngeye oturtmak” metaforuyla arasında benzerlik olduğunu düşündüm. Metaforların, zor anlaşılır kavramları, daha fazla bilinen benzer kavramlar üzerinden anlatmaya yaradığını biliyoruz. Ancak, biraz araştırınca atalet momentinin, bir metafor olarak benim işime yaramayacağını, hatta birilerinin çok sıkı metaforlarla bunu bana anlatması gerektiğini anladım. Fizikçilerin bile işin içinden çıkamadığı bir mevzuya benim kafam nasıl bassın?

Kütüphanemde olsa olsa liseden kalma fizik kitapları olabilirdi ancak. Tabii ki olmadığı için Google üzerinden önce kitabi sözlükleri, sonra da komünite sözlüklerini taradım. Ben anlarım diyenler için burada bir tanım var; buyursunlar!

Biraz eğlenmek isteyenler ise şuraya müracaat edebilir. Nitekim, benim hem işime yarayacak hem de anlama kapasiteme uygun tanımı da burada buldum:

“Duran bir nesneyi hareket ettirmek için gereken enerji, hareket eden bir nesnenin hareketini devam ettirmek için gerekenden daha fazladır. Bundan çıkarılacak olan sonuç şudur: Zor ve önemli olan ilk harekettir.”

Budur işte! Ama atalet momenti tam olarak bu mudur, bunu bilemem.