29 Aralık 2012 Cumartesi

| SOCAR kendi kendini sokar mı?

Enerji sektörünü yakından izleyenler bilir, Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Petrol Şirketi SOCAR (State Oil Company of Azerbaijan Republic) Türkiye’de gerçekleştirdiği ortaklıklar ve yatırımlarla son zamanlarda epeyce gündem konusu oldu. İşin yüksek montanlı ticari boyutu bir yana, yapılanların ve ortak girişimlerin iki kardeş ülkeye yakışır adımlar olduğunu kabul etmek gerekir.

SOCAR’ın, geçtiğimiz aylarda basında yer alan haberlerden Türkiye pazarında perakende sektörüne de girmeyi düşündüğünü ve bu amaçla Altınbaş Holding’e ait Alpet’i satın alma pazarlıkları yaptığını öğrenmiştik. Görüşmelerden herhangi bir sonuç alındı mı bilmiyorum, fakat sonuç alınmamış bile olsa, eğer SOCAR böyle bir hedefe odaklandıysa başka yöntemlerle de perakende sektörüne adım atabilir, çünkü her şeyden önce bunu yapabilecek gücü var.

İlgili haberin son cümlesi “SOCAR, Alpet ismiyle mi yoksa SOCAR ismiyle mi devam edileceği konusunda henüz kararsızmış.” şeklindeydi. Onu bu sayfalara konuk etmemizin nedeni de bu zaten.

Diyorum ki, umarım SOCAR, Türkiye’de perakende akaryakıt pazarında kendi ismini kullanmak konusunda ısrarkar olmaz. Tamam, Alpet de sonuçta Altınbaş Petrol’ün kısaltması olarak pek parlak bir isim olmayabilir, ama en azından zararsız. Tabii bir üçüncü isim de olabilir, çünkü Alpet’in “franchise” değeri dışında Türkiye’de aman aman bir marka değeri biriktirdiğini söylemek pek de kolay değil. Ayrıca, koskoca SOCAR, Altınbaş’ın “Al”ını niye bünyesine taşısın ki?

Tekrar SOCAR’a dönecek olursak, İngilizce ismin baş harflerinden oluşan bu kısaltma, Türkiye’de “sokar” olarak okunacaktır. B2B pazarında bunun pek bir önemi olmayabilir, fakat perakendede markayla ilgili epeyce bir “geyik” döndürüleceğini öngörmek için kahin olmaya gerek yok. Hele de şoför milletinin diline düştüğünde… Alışverişte kazık atan tarafla ilgili olarak çokça kullanılan “sokmak” fiili, hele bir de böyle daimi bir sıfata dönüştüğünde bunun sonu gelmez.

Azerbaycan’da akaryakıt istasyonları bulunan SOCAR’ın orada başına böyle bir felaket gelmemesinin nedeni ise, sanıyorum Azeri dilinde “sokar” sözcüğünün telaffuz farklılığı… Çünkü orada “sokar”, Türkiye’den farklı olarak “soxar” şeklinde yazılır, “sokhar” şeklinde telaffuz edilir.

Benim, başka bölge ülkelerinde de yatırımları olan SOCAR’a tavsiyem, Türkiye’ye ve uluslararası perakende pazarına, bu pazarların realitesine uygun yepyeni bir marka ismi, albenisi yüksek bir marka görsel kimliğiyle girmesidir. Ayrıca, görsel kimliğin ulusal renkler yerine, yine uluslararası perakende pazarına uyumlu bir renk kodlamasıyla (color coding) oluşturulması uygun olacaktır.

Evet, büyüklerin her zaman hata yapma hakkı ve bu hataları telafi etme güçleri vardır. Fakat yine de SOCAR’ın göz göre göre kendi kendini sokmasına gerek yok. Büyükler de büyük düşünebilirler çünkü…


Güncelleme [ 28 OCAK 2013 ]

Tabii ki bu yazımı okuduklarından dolayı değildir, ama yine de sorunun farkında oldukları gösterir; duyduğuma göre SOCAR, Türkiye pazarına ismindeki sesli harfleri atarak SCR markasıyla girmeyi düşünüyormuş. Demek ki bunun sorunu çözeceğini düşünüyorlar, oysa başka sorunlara kapı açıp açmayacağını da gözden geçirmelerinde yarar var.