13 Ağustos 2009 Perşembe

| Marifet uçmakta değil, konmakta!

Türkiye’nin ilk Marka İletişimi Danışmanlığı şirketi olan Markam A.Ş’nin genç marka danışmanları tarafından hazırlanan marka gazetesi “Markam Yazıyor” 12 Ağustos’ta “Türkiye’nin Marka Gazetesi, Ülkemizdeki Marka Muhabbetlerinin Ezberini Bozmaya Geliyor!” diyerek yayın hayatına başladı.


Markam’ın konuyla ilgili açıklaması şöyle:

Marka Danışmanı Güven Borça liderliğindeki Markam ekibinin ortak kararı doğrultusunda, Markam Yazıyor’da ağırlıkla bu topraklardaki marka pratiğinden bahsedilecek ve Türkiye sokaklarında görülenler paylaşılacak. Nike stratejilerinin değil “pide nasıl markalaşır?” gibi konuların tartışılacağı “Markam Yazıyor”un internetteki benzer bilgi kaynaklarından temel farkı “yerellik” olacak.

Gazetemize her ay bir konuk yazar yazıları ile renk katacak. Güven Borça ve on marka danışmanının marka ve pazarlamaya dair farklı konuları ele aldığı Markam Yazıyor’un ilk konuk yazarı A. Selim Tuncer.

Marka İletişimi Yönetimi alanında Türkiye`nin ilk şirketi olan Markam A.Ş.’nin resmi web sitesi www.markam.com.tr’de ise; şirketimizin şimdiye dek yapmış olduğu çalışmalar, sunulmakta olan hizmetler ve markalaşmaya ilişkin geniş bir bilgi birikimi yıllardır paylaşıma açık.

Güven Borça da, “Neden yazmaya başladık?” başlıklı yazısında bu sorunun cevabını ayrıntılı olarak veriyor.

Konuk yazar olarak davet edildiğim, Güven Borça’nın ve genç arkadaşların arasında yazmaktan mutlu olduğum Markam Yazıyor’daki benim yazımın başlığı, “Marifet uçmakta değil, konmakta!” Tadımlık iki paragraf aktarayım burada:

“Enfes pazarlama fikirleri çakabilir beynimizde, müthiş yaratıcı reklam konseptleri düşünebiliriz, olağanüstü marka konumlandırma hayalleri kurabilir veya süper satış rüyaları görebiliriz. Eğer bulutların üzerindeyken konunun uzmanlarına gidip sağ salim inişi gerçekleştirecek desteği alırsanız hiçbir itirazım yok. Ama çok iyi uçtuğunuzu düşünüp bir de konmaya kalkarsanız, benim itiraz edip etmememin de bir anlamı olmaz; eğer sarp kayalıklara çakılmadıysanız gerçekten Allah’ın sevgili kuluymuşsunuz demektir.

Her ne kadar Philip Kotler ‘Pazarlama aynı zamanda bir sanat dalıdır. Soyut hayal gücünün en çok gerekli olduğu bu alan, toplumların kendi sanat algısına göre şekillenir.’ demiş olsa da, hepimizin bildiği gibi bu adam, ömrü boyunca ‘pazarlamanın aynı zamanda bir bilim dalı’ olduğunu göstermek için çabalamıştır. Yani, koskoca Kotler külliyatı, uçmaktan daha çok konmakla ilgili prensipleri içerir.”

Markam Yazıyor’u kutluyor, “iyi uçuşlar ve başarılı konuşlar” diliyorum kendilerine...