İletişimin, iletinin kodlanmasıyla mümkün olduğunu biliyoruz. Kodlama ise, zihne açılan o incecik delikten girebilmek için sıkıştırma, inceltme, incelttikçe daha da inceltme, sivrilttikçe daha da sivriltme işidir. O kocaman, dünyalara sığamayacak kavramları, bir zihinden başka bir zihne başka türlü taşımamız imkansızdır çünkü...
En temel iletişim kodu olarak dil, yeterli incelik ve sivriliğe sahip midir? Bazen. Bu incelik çoğu zaman yeterli olmadığı için, sözcükleri de sentaksı içindeki bağlam ve çağrışımlarıyla yeniden inceltir ve sivriltiriz.
Artık o kadar incelttik ki, daha fazla yapacak bir şey kalmadı. Hemen pes etmek yok! Belki de yapacak başka şeyler vardır. Mesela bu kadar inceltip sivrilttikten sonra uygulayacağımız etkili bir yaratıcılık yağı, girişi kolaylaştıracaktır. İletişimde yaratıcılık...
Tabii her kodlamanın, aşırı zorlamadan kaynaklı olarak bazı zaaflar taşıması da söz konusu olabilecektir. E, o kadar inceltmenin mukavemet konusunda da incelmelere neden olması, bağışıklık sistemini kısmen de olsa zayıflatması doğaldır.
Bu durumda, iletişim sürecinin parazit ve enfeksiyonlara karşı korunması için belki birkaç damla tentürdiyot işe yarayacaktır. Mikroplara karşı...
Ne de olsa kesici ve delici bir alet kullanıyoruz.