15 Eylül 2007 Cumartesi

| Bu ağır haksızlığa karşı bu sessizlik neden? İnternet diye mi?

Bir süredir yazamıyorum. Wordpress.com’un mahkeme kararıyla engellenmesi kararı da bu döneme denk geldiği için değinemedim. Nasıl olsa gerekli tepkiler verileceği, binlerce blog sahibini ve milyonlarca blog okurunu ilgilendiren bu engelleme kararı kamuoyunda tartışılacağı için, varsın, benim yazım da eksik kalsındı zaten! [FOTOĞRAF: IVAN MAKHARADZE]


Ancak, ne kamuoyundan yeterli bir tepki geldiğini ne de sağlıklı bir tartışma platformu oluştuğunu gözlemleyebildim. Birçok blogda yer alan tepkinin daha çok kapattıran tarafa küfürler şeklinde oluşması ise hepten “dam üstünde kazma” mantığını öne çıkarıyordu.
1.
T.C. Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin engelleme kararının kamuoyunda Adnan Hoca olarak tanınan Adnan Oktar’ın avukatlarının müracaatıyla ve kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle alındığını öğrenmekle birlikte, suçu oluşturan hakaret ifadelerini görmüş değilim. Ancak burada, ne kişilik haklarına saldırıyı meşru görebiliriz ne de “Efendim, asıl onlar her zaman kişilik haklarını ihlal ediyorlar.” şeklinde bir mazeretin arkasına sığınabiliriz. Katil öldürmek, öldüreni katil olmaktan kurtarmaz.
2.
Eğer ortada bir suç varsa, bunu savunmak mümkün değildir. Ancak, bu engelleme kararındaki en vahim durum, “suçun ve cezanın şahsiliği” ilkesinin çeşitli nedenlerle ayaklar altına alınmış olması ve suçla uzaktan yakından ilgisi olmayan binlerce bloğun da bu engelleme kararının fiilen kapsamı içine girmesidir.
3.
Ortada teknik bir sorunun olduğu çok açık. Mahkemenin, Türk Telekom’a suç unsurunun yer aldığı sitenin engellenmesi, yani kararın infazı için başvurması sonucu aynı anda binlerce bloğa kilit vurulmuştur. Belli ki Wordpress.com’un tek bir site olarak görülmesi bu sonucu doğurmuştur. Teknik ayrıntılarını bilmiyorum, belki suçlu birkaç blogla suçsuz binlerce bloğu birbirinden ayırma noktasında Türk Telekom’un yapacağı pek bir şey yoktur. O durumda da bunun teknik ve hukuki önlemlerini almak Wordpress’e düşer. “Ben zaten ücretsiz hizmet veriyorum, mırın kırın etmeye hakkınız yok!” diyemez. Çünkü binlerce insan kendilerine güvenerek, ücretsiz de olsa tahsis edilen sayfalara yıllarca alınteri dökmüşlerdir. Ayrıca Wordpress, bu hizmeti babasının hayrına verdiğini de herhalde iddia edecek değildir.
4.
Konunun, engelleme dışında akla gelen bir başka yönü de, ücretsiz de olsa üyelere tahsis edilen alanların mülkiyeti ve buralarda oluşan telif haklarının hukuki durumudur. Yani bir üye, kendi işlemediği bir suçtan dolayı ceza alıyor, ilgili mahkeme veya infaz kurumu suçsuzu ayıracak bir yöntem bulamıyor ve Wordpress buna karşı bir önlem geliştiremiyorsa, teknik olarak tek bir site olan ve mülkiyeti tanımadığımız insanların elinde bulunan bu platforma sağlanan içeriğin telif hakları konusu, miras hukukunu bile ilgilendiren karmaşık bir sorun yumağı haline gelebilir mi? Tabii aynı durum Blogger ve benzer yapılar için de geçerlidir. Hukukçu arkadaşlar, şu üyelik sözleşmelerini ayrıntılı biçimde bir inceleseler ne iyi olur.
5.
Gelelim işin bir başka vahim tarafına... Bu engelleme kararıyla binlerce blog sahibi Wordpress üyesi hem cezalandırılmış hem de töhmet altında bırakılmıştır ve iki kişinin kişilik haklarını koruyalım derken binlerce kişinin kişilik hakları bir mahkeme kararıyla fiilen ihlal edilmiştir. Binlerce suçsuz blog yazarı kamuoyu önünde suçlu pozisyonuna düşürülmüştür. Mesela, bir sabah arkadaşım Zeynep Özata’nın bloğuna girdiğimde iri puntolarla yazılmış kırmızı bir yazıyla karşılaşıyorum: “T.C. Fatih 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/195 nolu kararı gereği bu siteye erişim engellenmiştir.” Allah allah, Zeynep’i iyi tanıdığımı sanırdım, ama acaba yanıldım mı? Acaba hangi terör örgütünü öven bir yazı yazdı? Yoksa müstehcen resimler mi yayınladı bloğunda? Peki, binlerce blog üzerinde oluşan bu lekeyi hangi mahkeme kararıyla temizleyeceksiniz?
6.
“Access to this site has been suspended in accordance with decision no: 2007/195 of T.C. Fatih 2. Civil Court of First Instance.” diyerek tüm dünya kamuoyu nezdinde de töhmet altında bırakılan binlerce suçsuz blog sahibinin haklarını talep edecekleri bir merci mutlaka olmalı... Bu merci, Adalet Bakanlığı mıdır, Türk Telekom mudur, yoksa Wordpress midir, bilemem. Ben hukukçu değilim, ama binlerce blog sahibinin maddi (reklam yayınlayan bloglar da var) ve manevi tazminat davaları açmaları mümkün olabilir diye düşünüyorum. Böylece de, bu abuk durumun sorumlusu kimse, hiç olmazsa bundan sonra ayağını denk alır.

Internet hukuku yeni yeni oluşuyor, tamam... Ama ortada bariz bir hukuk dışılık ve haksızlık varsa bunun hafifletici gerekçesi bu olamaz. Belediye bir fuar düzenlese ve esnafa kira almadan satış yapacakları küçük dükkanlar tahsis etse, yüzlerce dükkan arasından birisinin pornografik CD sattığı tespit edilse, herhangi bir mahkeme belediyenin porno CD sattığı şeklinde bir hükümle dükkanların tümünün kapatılmasına neden olacak bir karar alabilir mi? Alırsa dünya ayağa kalkmaz mı?

Öyleyse bu ağır haksızlığa karşı bu sessizlik neden? İnternet diye mi?