“Dünyada renk yoktur; renk sadece bakanın gözünde ve beyninde oluşur. Nesneler ışığın farklı dalga boylarını yansıtırlar, ancak bu ışık dalgalarının rengi yoktur.” diyor Daniel C. Dennett.
Fiziğin ve insan algısının temel konularından biridir bu... Neden bir portakal turuncudur? Veya bir domates neden kırmızıdır? Bu nesneler geçirgen olmadıkları için ışığı yansıtırlar. Onlarda gördüğümüz renk, yansıyan ışığın türüne göre değişir. Portakalın molekül yapısıyla domatesinki birbirinden farklı olduğu için farklı renkler yansıtırlar. Işık, portakala çarptığı zaman, molekül özelliği nedeniyle portakal, yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi turuncu dışındaki tüm renkleri emer, turuncuyu ise yansıtır. Domates ise kırmızı dışındaki tüm renkleri yutarak yalnızca kırmızıyı dışarı yansıtır. Öyleyse nesnenin gerçek renginin ışıktan emdiği dalga boyu, onda olmayan tek rengin ise yansıttığı renk olduğunu söyleyebilir miyiz? Yani bu durumda belki de portakalın gerçek rengi mavidir. İbrahim Akar’ın dediğine göre aslında deniz mavi, çimen yeşil, ayva sarı, gül de kırmızı olmadığı için bize o renklerde görünürler ve kendi “gerçek” renklerini kendilerine saklarlar. [ İLLÜSTRASYON: BEN GAVIE ]
Bu açıdan bakıldığında, beyaz ırka mensup bir kadınla onun boynuna “gerdanlık” gibi ellerini uzatmış siyah ırktan bir kadının “gerçek” ten renklerinin yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi olması gerekir.
Tabii, eğer insanları kendi ellerinde olmadan, doğuştan sahip oldukları renk ve benzeri özellikleri nedeniyle imtiyazlı sayma veya hor görme gibi insanlık dışı bir düşünceniz yoksa, öyle veya böyle bunun hiç mi hiç önemi yoktur.