25 Ocak 2021 Pazartesi

| Dünyanın en büyük ekonomisi olmaya aday Çin bunu ‘yumuşak güç’le destekleyebilecek mi?

Çin bugün dünyanın en büyük üretim ekonomisi olmakla birlikte en büyük ekonomi halen Amerika Birleşik Devletleri’dir. Geçen hafta İngiltere merkezli Ekonomi ve İş Dünyası Araştırmaları Merkezi (CEBR), Çin Halk Cumhuriyeti’nin 2028 yılında ABD’yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olacağı öngörüsünde bulundu. Daha doğrusu tarihi öne çekti, çünkü Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olacağı öngörüsü zaten herkes tarafından paylaşılıyordu.


Bu mümkün müdür? Elbette. Asıl önemli soru Çin’in bu konumu elde ettikten sonra bunu sürdürüp sürdüremeyeceği ya da ne kadar sürdürebileceğidir. Eğer Çin, demokrasi ve insan hakları konusunda bir mesafe alamazsa, kültür diplomasisinde (dil, müzik, sinema, moda vb.) dünya çapında bir etkinlik sağlayamazsa, ürünlerini markalara dönüştüremezse bu liderliği de uzun sürmez, birkaç on yılda başka bir güce devreder. Nitekim bütün bunlar, Prof. Joseph Nye’ın isabetle işaret ettiği gibi son yıllarda ABD’nin yitirmeye başladığı ‘yumuşak güç’ unsurlarıdır. ‘Yumuşak güç’le desteklenmeyen hiçbir ‘kaba güç’ çok uzun ömürlü olamaz.

1206-1368 arası dünyanın en büyük imparatorluğu olan Moğollar mukayese edilemez ‘kaba güç’leriyle işgal ettikleri Anadolu’da uzun süre tutunamazken Türklerin ‘yumuşak güç’ unsurlarıyla bu topraklarda kök salması bu gerçeğe iyi bir örnektir. Nitekim ‘kaba güç‘ sadece silahlar ve ordularla değil Çin örneğinde olduğu gibi ekonomiyle de kendini gösterebilir, ancak her ikisinin de ömrü ‘yumuşak güç’ unsurlarının sağladığı destekle kaimdir.