4 Mayıs 2007 Cuma

| Tüketiciyi bilinçlendirmek... Ya da vatandaşı!

GÜVEN BORÇA, MARKETING TÜRKİYE’NİN 1 MAYIS 2007 TARİHLİ SAYISINDAKİ KÖŞESİNDE “BİR TÜRLÜ SEV(E)MEDİĞİ LAFLAR”A DEĞİNMİŞ. HEDİYE YAĞMURU, ŞEMSİYE MARKA, ALIRKEN KAZANMAK, GÜNÜ YAŞA, TÜKETİCİYİ BİLİNÇLENDİRMEK GİBİ LAFLAR... MESELA GÜNÜ YAŞAMAK ÜZERİNE “BİR YAŞAM BİÇİMİ OLARAK HEDONİZM FİKRİNE, ÜRETMEDEN TÜKETMEYE, SIRF KENDİ HAYATINI DÜŞÜNMEYE, SALT ZEVKE ODAKLANMAYA ALIŞAMADIM HİÇBİR ZAMAN.” DİYOR. DİĞERLERİNİ DERGİDEN OKURSUNUZ, AMA BEN “TÜKETİCİYİ BİLİNÇLENDİRMEK” KONUSUNDAKİ DÜŞÜNCELERİNİ BURAYA ALMADAN EDEMEDİM. AYNI PARAGRAFI BİR DE “VATANDAŞI BİLİNÇLENDİRMEK” ŞEKLİNDE OKUYABİLİRSİNİZ:


Sen kimsin kardeşim; Milli Eğitim Bakanı mı, yoksa ulu önder mi? Bu görevi kendine ne cüretle biçiyorsun? Hem tüketicinin bilinçsiz olduğunu nereden çıkarıyorsun? Zaten asker de üst düzey bürokrat da “Bu insanlar kendi kendine bi halt edemez.” deyip eziyor, üstüne bir de sen yükleniyorsun. Yazık bu millete. Bizim ürünümüzü kullanmıyor diye adamı “bilinçsizlikle” suçlamak hangi mantığın ürünüdür yıllırdır anlamam. Şunun adını “tüketiciye kendi mallarımızdan daha fazla kullandırmak” desek de herkes ne yaptığını bilse. Harbi harbi.