18 Eylül 2006 Pazartesi

| Pozitivizmin, insanın ve evrenin sırrını çözmesine ramak kalmıştı ki!

“Post-pozitivist dönemde gerçekliğin evrensel-nesnel değil de, öznel-özne merkezli olduğu savunulduğu için, pozitivizmin savunduğu genellenebilirlik, evrensel geçerlilik ve önceden kestirilebilirlik reddedilmektedir. Çünkü, gerçeklik yukarıda sayılan özelliklerinden dolayı durumsaldır, bağlama özgüdür ve dolayısıyla önceden kestirilemez. Ayrıca, tek ve basit gerçeklik varsayımı da reddedilerek, gerçeğin karmaşık ve çoğul görünümleri olduğu savunulmaktadır. Post-pozitivist dönemde, her şeye nesnel bakışın yerine, görüş açıları önem kazanmaktadır. Gerçekliğin kendi içindeki parçalara bölünebilir olduğu yaklaşımı yerine bütünsellik (holistic) yaklaşımı kabul edilmektedir. Bağımsız ölçümlerle nicelleştirme yerine, katılım (yani yorumlama) ve nitelleştirme ön plana çıkmaktadır.” [ FOTOĞRAF: ABULAFIA ]


Pozitivizmin, insanın ve evrenin sırrını çözmesine, “tek gerçek”e ulaşmasına ramak kalmıştı, ama fırsat vermiyorlar ki:) Oysa hayat ne kadar kolaylaşacaktı.

Zeynep’in kadrolu yeni konuk yazarı İçlem, “Postmodern Tüketici Araştırmaları” başlığıyla İçlem Yazıları kategorisinde ilk yazısını kaleme aldı. Yüksek çıtadan iyi de bir başlangıç yaptı. Devamını hararetle bekliyor, yarım ayak da olsa aramıza katıldığı için kendisine hoşgeldin diyorum.