“Hedef kitleyi anlamıyoruz. O insanlara uzağız ve saygı duymuyoruz. Satışın temel ilkesidir; saygı duymadığınız birisine mal satamazsınız. İnsanlar yukarıdan bakılmayı, samimiyetsizliği hissederler. Öncelikle iş dünyasında patrondan pazarlama yöneticisine, reklamcıdan araştırma şirketine kadar ciddi bir paradigma değişikliği gerekiyor. Toplumun diğer kesimleriyle aramızda kurduğumuz duvarları yıkmadan da bunu başarmak zor. Türk aydını halkıyla, diniyle, tarihiyle, gerçekleriyle barışmak zorunda. Bunu sağlamadan işimiz zor.”
Yukarıdaki alıntının sahibi Güven Borça’nın yeni kitabı “Başka Akmerkez Yok” çıktı. Bu kitapçıkta hangi sorulara cevap bulacaksınız:
Camiamızdaki entelektüel birikimi sosyeteye yönelik “hoş” işler yapmak yerine kitlesel markalar yaratma yönüne kanalize etmek daha mı hayırlı olur? | Böyle bir şeyin fizibilitesi var mıdır? | “Ayağa düşmeden” kitleselleşmek ne kadar ince bir çizgidir? | Biz reklamcılar, pazarlamacılar o insanları, yani geniş kitleleri tanıyor muyuz? Daha iyi nasıl anlarız? | Peki bu memlekette siyasetçiler halkını anlıyor mu, bunun için çaba gösteriyor mu? | Yurdum eliti; memuru, işadamı, iletişimcisi halkıyla artık barışsa, kendimizi aşağılamayı bırakıp ortak hedeflere kilitlensek kim tutar bizi?
Bu eserde kullanılan fotoğraflar, 1998-2002 yılları arasında Süreyya Yılmaz Dernek ve Ergün Turan tarafından İstanbul’un on altı farklı semtinde çekilmiş çalışmalardan alınmıştır. Ayrıca bu çalışmalar BİZ adında fotoğraf albümü olarak yayınlanmıştır.