Cemil Meriç’in “Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil.” sözünü bağlamından biraz koparmak ile bu sözü Alev Alatlı gibi kuantum gerçekliğiyle bağdaştırmak arasında bir fark yoktur herhalde. Sonuçta, “bağlam”a gitmek isteyenler Bu Ülke’ye başvurabilirler.
Alatlı, “Bana hakikati değil, muradını ver. Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil. Çünkü, her yalan bir yaratış.” sözünün “kuantum gerçekliği ile tuhaf, şaşırtıcı hatta tekinsiz bir biçimde örtüşen bir cümle” olduğunu söylüyor. Oysa ben, şu an için, çok daha yalın bir yerden bakmak istiyorum.
“Olmak istediğin gibi görünmek”, her şeyden önce, önüne bir hedef koymak demektir. Bunu “mış gibi yapma”ya bağlayıp itibarsızlaştırmak doğru olmaz. Çünkü, “olmak istediğin gibi” göründükçe, “göründüğün gibi olmak” hedefini sürekli diri tutmak zorunda kalırsın.
Ve her adımda “göründüğün gibi olmak” hedefine ulaştıkça, yeniden “olmak istediğin gibi görünmek” tavsiyesine uymaya devam edersen sürekli “göründüğün gibi olmak” çabası içinde olursun.
Bu durumda “olmak” diye bir sonuç yoktur, daima bir “oluş/um” vardır.